*Dikkat: Bu site en iyi şekilde, pahalı bilgisayarlarda izlenebilir!

18 Eylül 2007 Salı

Turbodizel ADSL

Abonelerinden çok küfür yiyen (çok düşündüğünden olsa gerek), özelleştirilen ama bir türlü akıllandırılamayan güzide kuruluşumuz Telekom, bize sağladığı ADSL hizmetine "Turbo ADSL" adını taktı. Mazhar Alanson'un oynadığı reklamda da Mazhar Alanson internete girince (bilgisayarın kapağını açınca internete girildiğini de öğrendik) müthiş hızdan(!) dolayı -karısı da önceden uyarmasına rağmen- az kalsın camdan uçuyordu.

Turbo lafı maliyet açısından mantıklı, su gibi para yakıyor çünkü ama sağladığı hız açısından "Turbodizel ADSL" demek daha doğru geliyor. Yalan mı?

12 Eylül 2007 Çarşamba

Müsait yerde inmek - 2

Minibüste giderken, ineceğiniz yeri net ve kararlı bir şekilde belirtmeniz gerekiyor. Örnekler:

- Şöför bey kokoreççinin önünde inebilir miyim?
- Afiyet olsun, buyur.

- Şöför amca kimya öğretmenimin durduğu yerde inebilir miyim?
- Ne bileyim la öğretmeninin hangisi olduğunu
- Ühü ühhü...

- Şöför bey, Procter and Gamble'da inebilir miyim, Glaxo Smith Kline'dan hemen sonra imiş?
- Ney...
- Köfteci Sulhi'nin de karşı köşesi imiş
- Ha tamam bizim Sulhi, ama geçtik orayı birader (yaşasın kötülük)

- Şşşt biraderrr, kahvenin önünde...
- Bir kusurumuz olmadı de mi ağbi?

- Şöför bey yeşil renkli Mitşubişi'nin önünde.
- Ford Taunus var (şakacı seni)

- Şöför bey şurada bekleyen benim sevgilim de.
- Ee bana ne?
- Yanında indirebilir misiniz diyecektim, romantik olur!
- Has...

Müsait yerde inmek - 1

Kafama bu sefer takılan şey "müsait yerde inebilir miyim şöför bey" konusu. Gerçekten çok ciddi bir konu. Neden mi?

Minibüsler için durak kavramı ve kuralı olmadığından kelli, minibüs şöförleri yolun karşı tarafından bile müşteri alma hakkına sahiptir. Binerken iyi, ya inerken?

Bir kere "müsait yer" kavramı kime göre müsait? Bize göre mi, şöföre göre mi yoksa her iki grup için mi? Bize göre olamaz çünkü bize göre müsait yer gideceğimiz yerin kapısıdır, bu olmaz. Şöföre göre olsa "müsait değil kardeşim, tepemin tasını attırma" diyerek bizi 3km öteye bırakabilir (Şöför psikopatsa ve siz de tırsıksanız 3km ileride inersiniz tabii). Yani şöförler için de geçerli değil. E o zaman kime göre müsait yer yaaa, Toplu Konut Edindirme Dairesi Başkanlığı Genel Sekreterliği'ne mi?

Demek ki "müsait yer" diye bir yer veya kavram yok, adamı hasta etmeyin.

11 Eylül 2007 Salı

Örümcek Adam'ın ağları

Minibüste gelirken kafama takıldı. Örümcek Adam, şehirde kahramanlık peşinde ağı yardımıyla oradan oraya salınmak için her yana ağını fırlatıyor. Peki bu ağlar ne oluyor? Binaların duvarlarında yapışıp kalıyor mu yoksa bu ağları toplayan bir belediye ekibi var mı? Buharlaşıp uçmaz herhalde!

Bu ağlar doğal olduğu için de geri dönüşümlüdür diye tahmin ediyorum!

Başarısız blog yazmanın sırları

Başarısız blog yazmak için aşağıdaki önerilerimi özümseyin:

1) Temanızı mümkünse her gün değiştirin. Bu, okuyucularınızın aklında kalmanızı engelleyecektir
2) Hiçkimse ile münakaşaya girmeyin, bu sizin tanınma riskinizi arttıracaktır
3) Sürekli imla hatası yapın, bu sizin google da doğru kelime ile bulunmanızı zorlaştıracaktır
4) Haftada 1 yazıdan fazla yazmayın ki insanlar bloğunuzun güncellenmediğini ve terk edildiğini düşünsün, hatta ayda bir yazın daha iyi
5) Hiçbir yazınıza fotoğraf ya da resim koymayın. Bu, konunun dikkat çekmesine neden olabilir
6) Yazılarınızı 5 sayfaya yayılacak kadar uzun ve mümkün olduğu kadar bayıcı yazın
7) Dürüst olun, yalan söylemeniz de dikkatlerin üzerinizde toplanmasına neden olabilir
8) Mim dalgalarına sakın kapılmayın, bu sizin tanınmanız için en büyük sebep olabilir
9) Kadın-erkek ilişkileri ile ilgili bir konu açtıysanız bittiniz demektir, gözüme gözükmeyin :)

Not: Bundan çok güzel mim dalgası olurdu be!

10 Eylül 2007 Pazartesi

Suyu şişeden içenler fan ya da fun kulübü

Suyu şişeden içiyorum. Bardaklarım da var ama yine de şişeden içiyorum. Niye bardakla içeyim ki? Mutfağa git, temiz bardak bul, bardağa doldur, doldururken suyu taşırmamak için kendini kas, daha sonra da bardağı yıka. O kadar uğraşmaya değmez. Şişeyi diker suyu içerim.

Ama kolayı ya da meşrubatı asla şişeden içmem. Kolayı dikmek zor geliyor ki ekonomik olduğu için 2,5 litreliğinden alınca şişeyi kaldırmak da zor oluyor. Nemelazım şişenin altında kalmayayım sonra! Hem misafir gelirse şişeden içtiğim kolayı koymak istemem açıkçası, ayıp olur ıiiiyhh.

Üşütük Google indeksinde

Yayına başladığından beri hiçbir amacı olmayan bu ne idüğü belirsiz blog artık Google'a da indekslendi, hem de üşütük yazıp enter tuşuna vurunca 7.sırada çıkıyor.

Bu şişkin başarı için kendimden sonra, Blogspot kulübü ve camiasına, İçim Smart Labne satmayan bakkallara ve Nacar saatlerinin yelkovanlarına teşekkürü bir borç bilirim. Yakın zamanda mutfakta ve yollarda da görülmesini dilerim.

8 Eylül 2007 Cumartesi

Klimadan korunma ve faydalanma metodları

Melinda, bloğunda klimalardan duyduğu rahatsızlıktan bahsetmiş. Ben de bu konudaki projelerimi anlatmak istiyorum.

Klimanın esintisinden koruyan modeller düşünüyorum: "rüzgarkıran", "kafakoruyan", "boyunkoruyan", "vücutkorugacı" gibi. Bunlar klimanın esintisini yansıtarak kişiyi koruyacak.

Başka faydaları da olacak. Örneğin otobüste yanınızda oturan ve omuzunuzu yastık niyetine kullanarak uyuyan gıcık tiplere karşı da koruma sağlayacak. Nasıl mı?

Bu koruyucuların üzerindeki kanatlar (kanatçıklar, mandallar ya da kulakçıklar da olabilir) ayarlanabilir olacak. Yukarıdaki klima ayar zerzevatının ikisini de hatta öndeki ve arkadakileri kandırabilirseniz bunları da sonuna kadar açıp 6 üfleyiciyi de tam güçle kendinize yönlendireceksiniz. Son olarak da en zevkli kısmı olan "kafakoruyan" modelinin kanatlarını bu adamın boynuna doğru yönlendireceksiniz.

30 dakika geçmeden o kişi, omzunuza kafasını dayamanın cezasını "kafasını yana yaslamış heykel" formuna dönüşerek görmüş olacak ve siz de bu gaddarlığın verdiği şevk ile yalnız ve müthiş zevkli bir yolculuk yapmış olacaksınız. Hatta ilerleyen dakikalarda sahip olacağınız 2 koltuğa da yayıla yayıla uzanabilirsiniz.

Böylece klima satıcıları da aç kalmayacak, fizyoterapistler de bu heykeller sayesinde aç kalmayacak. Siz de klima sanayiine ve sağlık sektörüne sağladığınız bu güzide faydalardan dolayı mesut ve bahtiyar olacaksınız.

Mor ve pembe araba kullanan erkekler

İlk konumu geçen gün de bir tane gördüğüm ve dumur olduğum mor araba kullanan erkeklere ayırdım. Pembe kullananları da unutmuyorum.

Yahu delikanlı adam mor ya da pembe araba kullanır mı? Hanımlarının arabası da değil, hemen savunmaya kalkmayın. Dünyanın çivisi çıktı. Bu şekilde feminist olmazsınız, erkekler feminist olamaz çünkü!

Hadi kırmızı olsa tamam derim, sonuçta kırmızı bir Ferrari'ye feminen diyemezsiniz. Ama mor bir araba, Hummer bile olsa feminen bir arabadır. Bu böyle biline.

Üşütük ya da usutuk nedir?

Bilmiyorum, bilmek istemiyorum. Neden bileyim ki ben manyak mıyım? Yoksa üşütük müyüm? Galiba üşütüğüm, ama usutuk da olabilirim.